Sosyal Medya

Makale

Ali Muhammed’le omuz omuza, hür ve mesut Eritre’ye

Eritre, bundan 22 sene evvel Etiyopya’dan bağımsızlığını kazandı. O zamandan beri diktatör Ä°saias Afverki’nin zulmü altında inim inim inliyor. Öyle ki, bazen Etiyopya mezalimine bile tabir caizse rahmet okuyor. 1990’larda daha ziyade Ä°slamcıları hedef alan devlet terörü, 2002’den beri Müslüman-Hıristiyan ayırmadan, Afverki’ye yan gözle bakan veya bakma ihtimali bulunan herkesi hedef alıyor. O tarihte Afverki’nin 15 bakanı ‘Bir anayasamız olsa, biraz demokratikleÅŸsek fena olmaz’ demiÅŸ ve anında kodesi boylamışlardı. Evet, anayasası olmayan bir devletten bahsediyoruz. 2011’den beri, Müslüman, Hıristiyan, dindar veya laik, belli baÅŸlı bütün muhalif unsurlar, Sudan ve Etiyopya gibi muhaceret diyarlarında örgütlenerek “Demokratik DeÄŸiÅŸim Ä°çin Ulusal Meclis”i kurdular. Bugüne kadar iki kere toplanan bu meclis 13 partinin temsilcilerinden oluÅŸuyor ve diktatör devrildikten sonra demokratik nizamın kurulup yerleÅŸtirilmesi için kısa, orta ve uzun vadede nelerin yapılacağını, neyin nasıl yapılacağını belirlemiÅŸ bulunuyor. Anayasa da çoktan hazırlanmış, yürürlüÄŸe gireceÄŸi günü bekliyor. Nereden biliyoruz bunları? Dün DiriliÅŸ Postası’nı ziyaret eden Adalet ve Kalkınma Ä°çin Eritre Ä°slam Partisi (Meclis’i oluÅŸturan 13 partiden biri) Siyasi Ä°ÅŸler BaÅŸkanı Ali Muhammed Mahmud anlattı, ondan biliyoruz. Ali Muhammed Mahmud hoÅŸ geldi, sefa getirdi. Artık yoldaşız. DiriliÅŸ Postası bundan böyle Eritre’nin AK Parti’sinin de yayın organıdır. 

-------

Ä°nkalardan, Apaçilerden özür dileriz. Voloflara selam ederiz.


12 Ekim günü Ä°spanya’da “Amerika’nın keÅŸfi”nin yıldönümü olarak kutlanıyor.
Hakperest Ä°spanyollar buna itiraz ediyorlar, “KeÅŸif deÄŸil iÅŸgal!” diye.
Dünkü DiriliÅŸ Postası’nın 10’uncu sayfasında bunun haberi vardı.
Haberde “Amerika’nın keÅŸfi” ifadesini tırnak içine almamışız.
Kolonyalist terminolojiyi ihtiyatsız, şerhsiz, sahiplenir gibi kullanmışız yani.
Sehven yaptık ve bundan muzdaripiz.
Ne demek “Amerika’nın keÅŸfi”!
Sanki Avrupalılar o kıtaya ayak basmadan evvel o kıtada hiç insan yokmuÅŸ, hiç medeniyet kurulmamış gibi!
Ä°nkalardan, Azteklerden, Mayalardan, Hopilerden, Siyulardan, Apaçilerden, Çerokilerden, Komançilerden, hülasa o toprakların bütün yerli/otokton halklarından özür dileriz.
Ve Batı Afrika’da (Senegal, Gambiya) 1350-1549 yılları arasında hüküm süren Müslüman Volof Ä°mparatorluÄŸu’nun savaÅŸlarda esir düÅŸüp köle olarak Amerika’ya götürülen ve orada kölelik zincirini kırıp iÅŸgalci Avrupalılara karşı ilk büyük ayaklanmayı baÅŸlatan kahraman askerlerini rahmetle anmayı da ihmal etmeyelim.
Amerika diye anılan kıtanın Avrupalılar tarafından istila ediliÅŸinden (1492) birkaç sene sonra (1510’lar) Transatlantik köle ticareti baÅŸladı, malum. 
Afrika’dan “ithal edilen” köleler arasında Volof kabilesi mensupları hatırı sayılır bir yekûn teÅŸkil ediliyordu.
Avrupalı istilacılar Volofları Amerika’ya getirdikleri güne lanet edeceklerini nereden bileceklerdi?
“Zenci” deyip geçtiler ve…
Ä°lk fırsatta ayaklanan ve bir miktar Endülüs göçmeni ile kıtanın yerlisini de yanlarına alan Voloflar, ilk iÅŸ olarak iÅŸgalci başı (kolonyalist terminolojiye göre “Amerika’nın kâÅŸifi”) Kristof Kolomb’un oÄŸluna ait çiftliÄŸi yaktılar, Allah razı olsun. Ayaklanmaları bastırıldı, tekrar zincire vuruldular, ama gene boyun eÄŸmeyip gene ayaklandılar, mütemadiyen ayaklandılar, ayaklana ayaklana iÅŸgalcileri bezdirdiler ve neticede Amerika’ya “Volof köle ithalatı yasak”landı.
Senegalli tarihçi Syliviane Diouf bu heyecan verici hikâyeyi “Servants Of Allah” isimli kitabında çok güzel anlatır, okumak lazım. Bu kitap Türkçeye, iki ayrı yayınevi tarafından, “Amerika’da Köle Müslümanlar” (Gelenek) ve “Allah’ın Kulları” (Pandora) isimleriyle kazandırıldı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.